İnsanlar hayatlarını doya doya yaşayabilirler mi?
Yoksa doğduğumuzda bize zaten gideceğimiz yol çizilmiş midir?
Kuralların
toplumu bir arada ve bir düzen içerisinde tuttuğuna,ve prensipsizliğin ise çok
büyük bir tehlike olduğuna inanıyorum.Ancak kimseye zarar vermeden kendi
hayatlarını yaşayanların kuşatılmış olması beni rahatsız ediyor.
Burada
önemli olanın kişinin toplumu etkileyip etkilememesi olduğuna inanıyorum.Eğer
bir insan toplumu etkilemiyorsa,kendisine istediği kadar zarar verebilme
lüksüne sahiptir bence,çünkü herkes kendi yaptıklarından sorumludur.
İnsanlar
kendi hayatlarında yarattıkları yıkımlara dönüp bakmadan,arsızca karşılarındaki
kişileri,onların hayal kırıklıklarını görmeden yargılamakta ve hayatlarıyla
ilgili ahkam kesmektedir.
Zorluklar,yenilen
kazıklar,ulaşılan hedefler ve kaybedilen heyecanlar yaklaştırmaz mı insanları
uçurumların kenarına? Eğer insan kaybetmişse gücünü,savaşamıyorsa artık
vazgeçmez mi herşeyden?Arzu ettiği bütün hedeflere ulaştığında ve heyecanlarını
kaybettiğinde istemez mi kendisini hayata bağlayacak bir yaşam destek ünitesi?
Peki,doğru
mudur zorluklarla mücadele etmemek için şımarıklıklarına sığınanların,istediği
hiçbir şeyi elde edemeyip uğraşmayanların,bu insanları eleştirmesi?
Bence değildir ve bahsettiğim insanlar
en önemli noktayı her zaman kasten gözden kaçırmaktadır…Herkesin tozlanması
ümit edilerek bir kenara atılmış marifetleri vardır,ve bunların ortaya
çıkmaması kişileri masum kılmaz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder