14 Mayıs 2012 Pazartesi

Kuşatılmışlık üzerine...


İnsanlar hayatlarını doya doya yaşayabilirler mi? Yoksa doğduğumuzda bize zaten gideceğimiz yol çizilmiş midir?

            Kuralların toplumu bir arada ve bir düzen içerisinde tuttuğuna,ve prensipsizliğin ise çok büyük bir tehlike olduğuna inanıyorum.Ancak kimseye zarar vermeden kendi hayatlarını yaşayanların kuşatılmış olması beni rahatsız ediyor.

            Burada önemli olanın kişinin toplumu etkileyip etkilememesi olduğuna inanıyorum.Eğer bir insan toplumu etkilemiyorsa,kendisine istediği kadar zarar verebilme lüksüne sahiptir bence,çünkü herkes kendi yaptıklarından sorumludur.

            İnsanlar kendi hayatlarında yarattıkları yıkımlara dönüp bakmadan,arsızca karşılarındaki kişileri,onların hayal kırıklıklarını görmeden yargılamakta ve hayatlarıyla ilgili ahkam kesmektedir.

            Zorluklar,yenilen kazıklar,ulaşılan hedefler ve kaybedilen heyecanlar yaklaştırmaz mı insanları uçurumların kenarına? Eğer insan kaybetmişse gücünü,savaşamıyorsa artık vazgeçmez mi herşeyden?Arzu ettiği bütün hedeflere ulaştığında ve heyecanlarını kaybettiğinde istemez mi kendisini hayata bağlayacak bir yaşam destek ünitesi?

            Peki,doğru mudur zorluklarla mücadele etmemek için şımarıklıklarına sığınanların,istediği hiçbir şeyi elde edemeyip uğraşmayanların,bu insanları eleştirmesi?

Bence değildir ve bahsettiğim insanlar en önemli noktayı her zaman kasten gözden kaçırmaktadır…Herkesin tozlanması ümit edilerek bir kenara atılmış marifetleri vardır,ve bunların ortaya çıkmaması kişileri masum kılmaz…
            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder